Kediler hakkında en iyi bildiğimiz olgulardan biri sanıyorum ki obsesif derecede temizliklerine düşkün olduklarıdır. Bunu takiben kendilerini dillerinin özel yapısı ve antiseptik özellik gösteren tükürükleri ile pekala temizleyebildiklerini de biliyoruz. Şahsım adına kedilerin kendilerine has kokularına bayılırım. Fakat biz insanlar tüm dünyayı kendi değer yargılarımız ve kendi doğrularımızla algılamaya çalışmakta ısrarcı canlılar olduğumuzdan bazılarımız kedilerimizi hala yıkıyor veya yıkatıyoruz. Oysa kedilerimizi asla yıkamamamız için birden fazla geçerli sebep bulunmakta.
Öncelikli olarak, kedilerin pek çoğu sudan hoşlanmazlar. Kendi isteğiyle suya girebilecek düzeyde suyu seven bazı istisnai kediler elbette bulunmaktadır. Van Kedileri bu anlamda bildiğimiz müstesna bir ırktır. Buna rağmen bütün Van Kedileri dahi sudan hoşlanıyor olmayıp kedilerin bir çoğu için yıkanmak ve hatta üzerlerine su sıçraması dahi eziyettir. Bu deneyimden hoşlanmayan, buna ihtiyaç duymayan ve bunu istemeyen kedinizi zorla yıkamaya çalışmak kedinizin size olan güvenini zedelemekte, ona korku dolu, travmatik bir an yaşatmaktadır. Stresin bir kedinin sağlığı üzerinde ne gibi etkiler doğurabileceğini düşünecek olursak, işte yalnızca kedinizi yıkadığınız için (müstesna bir kedi dostunuz yok ise) aklınıza gelebilecek bütün bu kötü senaryolar içerisinde kendinizi bulabilirsiniz.
Tüy dökümüne karşı, ölü tüylerin atılması yahut dökülecek tüyün banyoda dökülmesi gibi saiklerle yıkamaya başvuran kedi aileleri mevcuttur. Bilmelisiniz ki kedinizin gözenekleri sıcak su ile açılacak ve bu deneyim sonrasında kedinizin tüy dökülmesinde bir azalma değil artış olacaktır. (Tekrar stresten kaynaklı tüy dökümü artışından bahsetmeme lüzum yok sanıyorum.)
Yıkamak ve bu işlem sırasında kullanılan kedi şampuanları (umarım en azından kedi şampuanı kullanıyordur kedisine bunu reva gören herkes) kedilerinin ciltlerinde bulunan yağ tabakasını, pH dengelerini bozmakta ve bu sebeple tahriş yahut egzama gibi çeşitli cilt sorunları ortaya çıkabilmektedir. Üstelik sık yıkama sonucu bu tabakaya zarar verilmesi kendi başına mis gibi kokabilecek kedinizin artık kötü kokmasına yol açabilir. Kaldı ki kendileri yerine bizim onları temizlemeye çalıştığımız kedilerin bir süre sonra kendi kendine temizlenmeye eskisi kadar önem vermedikleri de gözlenmektedir.
Son olarak, kedilerin ince ve sık tüylerini kurutmak oldukça zordur. Bu tüylerin kendi kendine kuruması yeterince imkansız değil gibi kedinizin de rahatsızlıktan sürekli kendini yalamak suretiyle ıslak kalmasına bilinçsizce yardımcı olacağı hususunda sizi temin ederim. Bu tüylerin kuruyabilmesi için ciltlerini ısıtmak gerekmekte lakin bu işlem bir kurutma makinesi ile yapıldığı takdirde cilt haddinden fazla ısınıp yanıklar gibi istenmeyen sonuçlar elde edilebilmektedir. Üstelik kurutma makinesinin üzerine tutulması esnasında masum kediciğin yaşayabileceği korkuyu betimlemeye çalışmaya dahi dayanabileceğimi sanmıyorum. Düzgün kurutamadığımız minik kedilerimizin üşütüp hastalanma ihtimallerini de düşününce onları kendi kendilerine temizlenmek üzere rahat bırakmak kanaatimce yapılabilecek en iyi şeydir. Yıkamanın zorunluluk arz ettiği ve iş ahlakına sahip bir veteriner hekimin bunu tavsiye ettiği halleri istisna tutarak, lütfen kedinizi yıkamayınız diye yalvarıyor, buraya kadar okuyanlara teşekkür ediyorum. Değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Tüy için tarak kullanımı daha uygun bir seçenek. İstisna durumlar harici kedilerin yıkanmaması gerekiyor. Kendilerini yeterince temizleyebiliyorlar susuz kalmadığı sürece. Onları koruyan derilerinde bir ph değeri bulunuyor. Yıkadığımız zaman ise bu değerde değişiklik oluşuyor. Bu da canlarımızın deri hastalığı vb bir çok hastalığa yakalanma olasılığını arttırıyor.
Evi Max. İki günde bir silip süpürüyoruz fakat kedim en olmayacak yerlere bile girdiği için bir süredir toz kokuyor bu durumda ne yapabilirim? Öneriniz nedir